Umur TALU beyefendiye en derin saygılarımla....

İşgal deyince…

ABD’de “We occupy…” hareketi yayıldı:

Tekral çal Sam; bu bir isyan!

“We occupy America”, yani “Amerika’yı işgal ediyoruz” diye meydan okuyan hareket ilk sert cevaba Boston’da maruz kaldı.

Boston polisi göstericilere ve çadırlara girişti; eski askerlerden müteşekkil “Barış İçin Gaziler” grubuna saldırısı dikkat çekti.

ABD medyasında kimi bunu, “Amerika için hayatını ortaya koyanlara bile şiddet” diye sundu.

Şahsi tercümemle:

Başka ülkelerin işgallerinde robot gibi kullanılıp ölüme yollananlar, kendi ülkelerini azıcık, o da simgesel olarak işgal etmeye kalkınca, vatanlarını sürekli işgal eden sistemin polis şiddetine maruz kaldı!

Nerde tırak orada Barack!

Zenciyken beyaz; aşağılananken kibirli; şiddete maruzken şiddet uygulayan; kendi ülkende bir yerin yokken elaleminkini işgale katılan olunca…

Gün geliyor, tekrar rengini, dengini, cengini hatırlatıp had bildiriyorlar.

İster Amerika’yı yeniden keşfet…

İster buyur buradan yak!

Polis deyince…

Zaten, burada…

Bize her yer Boston!

Ama eski askere, yeni öğrenciye, farklı polise, itiraz eden memura, siyaset yapmak isteyene, çoluk çocuğa inen copları, gazları mesele etmeyeceğim.

Ezilip posası çıkarılan, aşırı mesaide köleleştirilen, amir şiddetiyle haysiyeti iki paralık olan polisin; o copu, o gazı, karşısındakine hangi içgüdüsel nefretle bindirdiğini de.

Mevzu şu:

Sandıklar açıldı…

Yeni bir OYAK’ımız daha oldu!

POLSAN: T.C. Emniyet Genel Müdürlüğü, Polis Bakım ve Yardım Sandığı.

Ortak olan polislerden yüzde 8-10 maaş kesintisiyle; turizmcilik, inşaatçılık, emlakçılık, bilişimcilik, elektronikçilik, sigortacılık, borsacılık, spekülatörlük, benzincilik, outletçilik yapmaya soyunmuş imtiyazlı bir kapitalist.

Meydanda polis dayağı olsa da, piyasada da polis oyağı var!

Peki bu yeni oyak ne ayak, nasıl bir kıyak?

Orduyu kapitalist sistemin yılmaz bekçisi, ekonomik şiddetin işkenceci darbecisi yapmış düzen, polisin bu düzenin şiddetli bekçiliğini de bir holdingle ödüllendiriyor olmalı!

Altta ezilenlerin ve ömrü köleleştirilenlerin üç kuruş maaşından kesintilerle, onlara mutlu gelecek vaadi!

Devletin memura insani, sosyal yükümlülüğü yerine; silahlı güçlerine imtiyazlı holdinglerle cennet resmi!

POLSAN bir duyuru yapmış; anlayın artık sistemi:

“Zati demirbaş kayıtlı silahlarınız; gasp, hırsızlık ve çalınmaya, kaybolmaya karşı Polsan güvencesinde”.

Siz de sorabilirsiniz…

Anjinsan; biz ne güvencesindeyiz peki!

Polisten sorumlu bir İçişleri bakanı da “Deniz Feneri”nde köstebek yahut haberci ise hakikaten…

Zati demirbaş kayıtlı merhametlerimizin masaları, kasaları, tasaları; gasp, hırsızlık, çalınmaya karşı kimin güvencesinde!

OYAK deyince…

Büyük askerlerin büyük kapitalist holdingi OYAK ise, küçük asker kovalamaya devam ediyor hala!

Ergenekon sanığı (serbest) paşaların avukat evlatları, generaller komutasındaki holdingi eleştiren küçük askerleri avlamak; etini, derisini, kemiğini kazıyıp sıyırarak tazminat çıkartmakla görevli.

Aferin çocuk! Hem düşman herkeslen; hem de (hukuk) dersini çalışmamış!

Avukatlar, ilk hedefiniz, bizi eleştiren emekli astsubaylar, diyen asker ve sivil komuta heyetinin harekat menzilindekilerden biri, “kamuemekçileri.org” sitesini kuran Emekli Astsubay Mustafa Bıyık!

Türk Piyasa Kuvvetleri, ona yardım ve yataklıkla suçlayıp maddi ve şahsi güçsüzlüklerine rağmen güçlü yüreklerle itiraz eden diğer site yazarlarının da peşinde.

Çoktan dava edip emekli maaşının en az beş katını istediği Emekli Astsubay Selçuk İçer’e destek verenler de devasa holdingin baskınına uğruyor.

Bakın hedeftekiler de ne diyor:

“Hiçbirimizin bu korkutma, susturma, yıldırma taktiklerine pabuç bırakmayacağını OYAK yönetimi bilmeli. Yıllarca sesimizi çıkaramadık. Konuştukça susturulduk. Amirlerimiz çıkarları gereği OYAK’ı koruyordu.

Davalar açacak ama artık baş eğdiremeyeceksiniz! Sakat yasalardan aldığınız gücün daha fazlası, bizim çokluğumuz ve haklılığımız karşısında duramayacak!”

Hey George! Demokrasi esasen bu:

YAŞ değil; esas mesele BAŞ:

Eğilecek mi, eğdirtilmeyecek mi?

O yüzden, bağımsızlık, hak ve haysiyet de, YAŞta değil BAŞtadır!

Zati…

Başınızı kaldırmazsanız karşınıza çıkanları, karşınızda duranları göremezsiniz!

Birileri hep kaş kaldırır; birilerine de ancak başını kaldırmak kalır!

Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/umur-talu-2406/678718-isgal-deyince